Thassos Adasında Yeme İçme
Thassos tatilim boyunca plajlarından sonra burada yemek kültürü beni çok etkiledi. Thassos adasında yeme içme denildiğine söyleyecek çok fazla şeyim olduğunu şimdiden söylemek isterim. Çünkü lezzetli yemekleri özel ve güzel mekanlarda yemeyi seven biri olarak bu ada beni inanılmaz derecede tatmin etti. Vaktimiz yok hemen birşeyler yiyelim dediğimizde bile sonuna kadar keyifli bir yemek yediğimi ve sonuna kadar keyifli bir ortamda bu yemeğimi yediğimi söyleyebilirim. Açıkçası bu ada yemek konusunu çözmüş gibi. Hem lezzet anlamında hem de maliyet anlamında sizi çok mutlu edeceğinden emin olabilirsiniz.
Gelelim Thassos adasında nerede ne yemek yenir sorusuna. Açıkçası adanın her yerinde farklı tatlar ve farklı lezzetler deneme şansına sahipsiniz. Ben hem yerli halkının önerileri doğrultusundaki yerlerde yer alan lezzetleri denedim, hem de turistlerin çok övdüğü kesinlikle burada şunu yiyin dedikleri lezzetleri denedim ve burada hepsini anlaşılır bir dille size anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle adada öne çıkan bazı lezzetler var onları kesinlikle denemeniz için o lezzetlerden bahsedeceğim. Bir de bazı mekanlar var ki hem çok nazik hem de son derece lezzetli menülere sahipler. Maalesef bazılarının adını not etmeyi unutmuşum ama ada zaten o kadar küçük ki tarifim doğrultusunda bulabilirsiniz. Bu arada yediğim ve beğendiğim lezzetlerin resmini çekmeyi elbette ki ihmal etmedim. Ama bazen biraz fazla açlıktan mı yoksa yemeği gördüğümde heyecanlandığımdan mı bilinmez bazı lezzetlerin resmini çekmeyi unuttum.
Adada ağırlıklı olarak deniz ürünleri çok popüler denilse de deniz ürünlerinin yanında bir çok özel lezzetin de öne çıktığını gördüm. Thassosda yeme içme hem her bütçeye hitap ediyor hem de her zevke hitap ediyor diyebilirim. Biz ada tatilimiz boyunca her gün farklı bir yerde yemeyi ve hep farklı tatlar denemeyi tercih ettik ve genelde neredeyse hepsinden de memnun kaldık diyebilirim.
Biz ilk gün yunanlıların özel yemeklerinin olduğu ve adı tavern olarak geçen yerlerden birinde bir akşam yemeği yemeye karar verdik. Tavern yani tavernalar bizdeki gibi değil kesinlikle. Aklınıza o şekilde tavernalar gelmesin. Bu tarz restaurantlar adada pek çok yerde var ve hatta plajlarda dahi var. Bazıları canlı müzik eşliğinde daha gece eğlencesi kıvamındayken, bazıları ise daha restaurant tarzında.
Biz adadaki ilk günümüzde limenaria bölgesinde yer alan bir tavernaya gitmeye karar verdik. Tavern Mouragio adında deniz kenarında ve son derece keyifli bir mekandı. Ancak ilk gün girdiğim bu taverni diğer tavernlerle kıyasladığımda bana göre hizmet anlamında çok kötüydü. Evet lezzet muhteşemdi. Açıkçası yediğim herşey beni burada çok memnun etti. Fakat hizmet berbattı. Resimler restaurantın manzarası. Bu arada karşıda denizin hemen yakınındaki masalar da buraya aitti.
Gittiğimizde restaurantta sadece üç masa vardı yani kalabalık değildi. Siparişimizi verdik ve 40 dakikaya yakın bekledik. Sonunda siparişlerimizden bir kaçı geldi ve bir kaçı ise daha da sonra geldi. Siparişlerimiz geldikten sonra restaurant yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başladı ve bir kaç masa çok ciddi tartışma yaşadı restaurant görevlileri ile. Beklemek doğal olarak insanları çok gerdi. Düşünün biz üç masa varken o kadar bekledik onların daha fazla beklemesi çok kaçınılmaz. Bu nedenle bir çok masa kavga ederek ve çok sinirli bir şekilde masadan kalktılar.
Biz ilk günün heyecanı olduğu için pek de sorun etmedik. Gelen yemeklerimizi mutlu bir şekilde yedik. Bir de restaurantın konumu çok güzel olduğu için keyfimiz de yerindeydi açıkçası. Ancak buraya bir daha gitmedim bu nedenden ötürü.
Neyse biz denemek amaçlı bir kaç şey söyledik. İçlerinde en çok beğendiklerimi paylaşacağım burada. Kesinlikle önce kabak kızartması söylüyorsunuz. Ben zaten adada kabak kızartmalarına bayıldım bu nedenle sabah, akşam bulduğum her yerde hep yemeğimin yanında yedim. Her yerde son derece güzel yaptıklarına da şahit oldum. Ancak burası açıkçası çok güzel yapmıştı.
Altı üstü kabak kızartması ne kadar değişik olabilir ki demeyin bir deneyin derim. Kesinlikle efsane yapıyorlar. incecik doğranmış kabak dilimleri çıtır çıtır ve yanında harika bir yoğurt sos ile geliyor. Porsiyonu iki kişiye rahatlıkla yeter bilginiz olsun.
Ben mücverini de denemek istedim. Gene harikaydı diyebileceğim lezzetlerinden biri de mücveri oluyor. Ancak mücver her yerde yapılmıyor. Gene yanında harika bir yoğurt sos ile servis ediliyor. Yunanistan’a gitmeden önce bir çok arkadaşım bana gittiğinde muhakkak musakkalarını dene demişti. Ben de çok merak etmiştim ve hemen musakka siparişimi de verdim. Sabırsızlıkla beklediğim musakkam da gelmişti ve o da muhteşem görünüyordu.
Ben yemek konusunda özellikle de et konusunda var olan belkide en kıl insanlardan biriyimdir. Bu ne eti, hayvanın hangi tarafı, yağ oranı ne, etin sinirleri alınmış mıdır şeklinde dışarıda et yiyemeyen ve et konusunda güven sıkıntısı olan biriyimdir. Kötü etin kokusunu da bir metreden alabilecek kadar da iyiyimdir. Burada kullanılan etin kalitesini, yağ oranını çok sevdim. Bu nedenle gönül rahatlığı ile yiyebildim.
Gelelim muhteşem yunan musakkasına. Bizdeki musakkadan son derece farklı yapılıyor. Bana lazanyayı andırdı. Siz de kesinlikle gördüğünüzde bana hak vereceksiniz. Musakkanın alt tarafı patates, ortası kavrulmuş kıyma, üzeri patlıcan ile kaplı ve en son üzeri beşamel sos ile kaplı. Lazanya gibi büyük dilimler halinde geliyor. Ağır olmaz mı o diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak emin olun ağır değildi ve çok da lezzetliydi. Kesinlikle deneyin derim. Ancak çok büyük geliyor. Biz kendisini meze gibi yan ürün olarak aldık ve boyutunu görünce onun bir ana yemek olduğunu anladık. Tek başına bir ana yemek olarak rahatlıkla yenir.
Salata olarak ise ısrarla sürekli yunan salatası yedik. Yunan salatası zaten biliyorsunuzdur bizdeki çoban salatasının bir değişik versiyonu. Domates, biber ve salatalığın iri iri doğrandığı, soğan ile harmanlandığı ve üzerine bolca peynir dilimlerinin koyulduğu harika bir salata. Kullandıkları peynire ben bayıldım. Zaten peynir hayatımın vazgeçilmezlerindendir benim için, bu nedenle bu kocaman peynir kalıbı ile yapılan salatayı keyifle yedim. Salatada aynı zamanda zeytin de var unutmadan onu da söyliyeyim. Kullandıkları zeytinyağı ise oldukça lezzetliydi. Adada bir çok bu tarz taverna tipi restaurantta yemek yediğinizde harika bir güleryüz ve yemek sonrası da büyük bir karpuz ikramı alıyorsunuz. Ancak burası bu konuda çok kötüydü. Güleryüzden eser yoktu ve yemek sonrası da ikram yapılmadı.
Eğer adada tatiliniz boyunca limenariaya geleceksiniz ya da burada konaklayacaksanız, burada deniz kenarı boyunca birbirinden güzel restaurantlar olduğunu söylemek isterim. Biz tatilimizin ilk 4 günü limenarida konakladığımız için bir çoğunu deneme şansı yakaladık.
Gene limenarida deniz kenarında yer alan bu güzel mekanlardan birini denemek istedik bir akşam. Eşim döner denemek istedi. Bu nedenle deniz kenarında yer alan döner (Gyros) satan bir Aegean Snack Bar adlı restauranttan birine girdik. Porsiyon döneri oldukça büyük benim gibi çabuk doyan biriyseniz o porsiyon size çok gelebilir. Ama iştahlı biriyseniz çok mutlu olacağınızdan eminim. Dürüm döner ise bildiğiniz yumuşacık bir pide içerisinde bol patates kızartması, bol döner ve bir kaç sos ile geliyor. Oldukça lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Kızım şinitzel istedi ve şinitzeli de oldukça lezzetliydi. Farklı bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Tavuk dönerlerinin içine cacık da koyuyorlar. Cacıkları ise bizdeki gibi sulu değil. Çok güzel bir yoğurt ve içine minik minik doğranmış salatalık ile yapıyorlar. Hemen hemen her yemeğin yanında yiyor kendileri.
3. Günümüzde ise gene taverna tarzı bir yerde yemeye karar verdik. Ama bu sefer kırmızı et denemek istiyorduk. Çünkü köftesinin çok meşhur olduğunu duymuştuk. Bu sefer gene limenaria bölgesinde yer alan deniz kenarındaki güzel Molos Hotel‘e ait restauranta girdik. Yolun başında mavi beyaz muhteşem dekorasyonu ile bir pizzacı göreceksiniz. Biz bu pizzacının da çok lezzetli pizzalar yaptığını duyduk. Bir kaç kez yemeye niyetlendim ama sonra farklı lezzetler deneme aşkım ağır bastı. Siz giderseniz burada bir pizza deneyin benim için.
Bu pizzacının yanından doğru devam ettiğinizde bir sürü güzel restaurant ve tavernalar göreceksiniz. Hepsi de inanılmaz sıcak kanlı ve sempatikler. Çok da iyi Türkçe konuşuyorlar. Biz burada yer alan Molos Hotel‘e ait tavernaya girdik. Açıkçası çok da memnun olduk. Güleryüzlü halleri, Türkçe menüleri, Türkçe konuşabilen personeli ve hızlı servisi ile bizi inanılmaz mutlu ettiler. Lezzetler zaten söylemeye gerek yok gidin ve deneyin diyorum.
Biz önce köftelerini denemek istedik. Köfteyi farklı çeşitlerde yaptıklarını söylediler. Biz de en güzeli hangisi dediğimizde bize üzeri bol domates sosla kaplanmış bir köfte yemeğinden bahsettiler. Getir deneyelim dedik ve denedik. Aynı evimizde yaptığımız köfteler gibiydi. Yağsız kıymadan yapılmış ve oldukça da lezzetliydi. Dışarıda asla köfte yemeyen benim bu köfteyi bir anda yutmama eşim hayretli gözlerle seyrediyordu. Köftenin üzeri oldukça güzel bir domates sos ile kaplıydı. Yanında bol patates kızartmaları. Patates kızartmaları ile ilgili bir not düşeceğim. Mutfaklarına gözüm ilişti, adam oturmuş patatesi soyup doğruyordu. Yani bildiğiniz dondurulmuş patatesi kızartıp getirmiyorlar önünüze. Soyup elle doğrayıp kızarttıkları patatesler geliyor. Doğal olarak bu da lezzete yansıyor.
Köftenin yanında elbette olmazsa olmazım kabak kızartmam da gelmişti. Kabak tek kelime ile harika ve çıtır çıtırdı. Yanında bol peynirli yunan salatası da vardı. Salata da son derece lezzetliydi. Garson bize bir et yemeği önerdi. Rostoluk dana eti bir kaç farklı şekilde güveçte pişiriliyormuş. Bunu denememizi istedi. Denedik ve çok beğendik. Eğer et seviyorsanız kesinlikle denemelisiniz. Genelde arpa şehriyeli, soğanlı ve patatesli çeşitleri var. Biz şehriyeli çeşidini denedik. Et güveçte ve bolca şehriye içinde geldi. Üzerine ise rendelenmiş permesan peyniri koymuşlar. Lezzet anlamında harikaydı. Çok beğendik. Eti ağızda dağılıyordu ve çok lezzetliydi diyebilirim.
Gelelim limenas bölgesinde yeme içme konularına. Limenariya oranla çok daha fazla sevdiğim Limenas bölgesinde yemek yenilecek çok fazla yer vardı. Burada en turistik ve en popüler restaurant deniz kenarında yer alan Simi Restaurant oluyor. Simi Restaurant boyunca bir sürü şık ve güzel mekanlar da var. Ancak biz simi ile ilgili kötü yorumları okuyunca simiye girmek yerine hemen yanında yer alan restauranta girmeye karar verdik. Çok da memnun kaldık. Hem deniz ürünlerinde hem de kendilerine has özel lezzetlerinde de son derece başarılı olduklarını söyleyebilirim. Gene musakka, kabak kızartması, yunan salatası ve balık yedik. Çok keyifli ve lezzetliydi. Mekan ise son derece güzeldi. Bunun yanında gene simiyi geçince müzikli bir tavern var adı Alexandra’s onu da bize otelde görevli arkadaşlar çok övdüler. Biz oraya da girmeyi planlıyorduk ancak vaktimiz olmadı.
Yemek konusunda size önemli bir dipnot olarak şunu belirtmek isterim. Yemeğe ne kadar geç giderseniz o kadar yer bulamama ve sıra bekleme durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Biz genelde 7 buçuk gibi yemeğe gidiyorduk. Bu saatlerde hiç bir yerde sıra olmuyor ve yer bulma şansınız da çok fazla oluyor. Saat 8 buçuk gibi her yer dolmaya başlıyor ve yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Elbette siparişlerinizde de bekleme payınız artıyor. Bunun yanında Türklerin yoğun olduğu bayramlarda gittiyseniz özellikle bu konuya dikkat edin derim.
Biz limenarida yediğimiz eti limenas bölgesinde de denemek istedik. Yukarıda yazmıştım bu eti şehriye ile, patates ile ve soğanla yaptıklarını söylediler. Biz şehriyeli olan çeşidini yiyip çok beğenmiştik ve bu seferde patatesli olan çeşidini denemek istedik. Farklı bir sunumda geldi ama bu da son derece lezzetliydi.
Ancak ben size şimdi özel bir mekan ve özel bir yemek önereceğim. Limenasda yer alan bu mekanın adı Masabuka. Burası bizim Türkler tarafından bence çok da keşfedilememiş. Çünkü heryerde olan Türk’lerden burada pek yoktu. Önünden geçerken burayı tesadüfen keşfettik. Ama buraya kesinlikle geç gitmeyin. Çünkü belli bir saatten sonra hem çok kalabalık oluyor hem de siparişler için fazla beklenebiliyor. Burası konum olarak sizi çok tatmin etmeyebilir ancak kesinlikle farklı bir tecrübe diyebilirim. Biz okadar beğendik ki ertesi gün de burada yedik.
Çarşının tam orasında sağlı sollu küçük küçük masalara konumlanmış şirin ama öyle uzun uzun oturup keyif yapılabilecek bir yer değil. Yemekler köfte şiş, et şiş, tavuk şiş, sosis şiş şeklinde. Kendi şişinizi kendiniz seçip bunu bunu istiyorum diyorsunuz ve yapıyorlar. Her şiş tane hesabı ile satılıyor. Biz köfte, tavuk ve sosis istedik. Yani hepsinden denemek istedik. Ancak diğerlerine hiç gerek yokmuş. Siz giderseniz sadece köfte şiş yiyin. O diğerlerine göre çok daha lezzetli. Resmini paylaşıyorum ancak bir kısmı yenmiş şekilde. Çünkü resim çekmeyi unuttuğumu yerken hatırladım ve hemen resmini çektim. Bir kısmı yenmiş olsa da resim sizi aydınlatır sanırım.
Şişlerin sunumu çok güzel geliyor. Yanında küçük meblalar karşılığında soslar alıyorsunuz. Biz elbetteki cacıka yani cacık tercih ettik. Ekmeği de para ile veriyorlar. Ekmek ve patates kızartması da aldık. Mantar çok seven biri olarak ben mantar şiş de aldım. Hepsi de birbirinden lezzetliydi tavsiye ederim.
Ben içecek olarak da bir kahve bağımlısı olarak sürekli frappe içtim. Normalde de kahve çok sevdiğim için burada gece gündüz sürekli frappe içtim. Ancak bazı yerlerin frappeyi inanılmaz iyi yaptıklarını söyleyebilirim.
Ada yeme içme anlamında bana göre çok başarılıydı. Akşamları adada yapacak fazla bir şey olmadığı için bu güzel restaurantlarda yemek yemek ve birşeyler içmek aslında en büyük akşam aktivitesi oluyor. Bu arada müzik dinlemek isteyenlerdenseniz akşam sahil boyunca denize girilen beachler akşam müzikli beach barlara dönüşüyor. Biz yemek sonrası sahil boyunca yürüyüş yaparken bu beach barlardan birkaçına girip müzik eşliğinde bir şeyler içip tatlı yedik. İlk akşam aqua adında bir beach bara girdik. Denize karşı güzel keyifli bir mekandı. Diğer bir akşam ise island beach bara girdik. Burası da gene sahil boyunca konumlanmış beach barlardan biri. Kalabalık değildi, çok giüleryüzlüydüler ve keyifli bir mekandı. Yediğim tatlımın resmini de paylaşıyorum sizinle. Gerçek meyvelerle hazırlanmış dondurma tatlısı Banana Split.
