San Francisco’da Gezilecek Yerler
San francisco’da gezilecek turistik yerler
Yurt dışı seyahatlerim içinde Amerika’nın yeri bende hep bir ayrı olmuştur. Herkesin birbirine saygılı olduğu, özgürlüğün sonuna kadar yaşandığı başka bir ülke olmadığını düşünüyorum. Gelelim Amerika’nın en turistik yerlerinden biri olan san francisco’ya ve San francisco’da gezilecek yerler konusuna. Google, facebook gibi dünya devlerinin de evi olan san francisco turistik anlamda da çok tatmin edici.
San francisco’yu gittiğim diğer Amerika şehirleri ile kıyasladığımda açıkçası diğer şehirler bende bir tık daha güzel ve çekici. New york, Los angeles ve Las vegas, San Francisco’ya oranla daha fazla beğendiğim şehirler. Ama elbette bu göreceli bir kavram. Peki San francisco’yu beğenmedin mi diye soranlara elbette beğendim diyorum. Kesinlikle gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer. Ancak ben diğer Amerika şehirleri ile kıyaslayınca ve beklentilerimle alakalı olarak diğerleri bir tık önde yorumunu yaptım. Gelelim San francisco’da ne yapılır sorusuna.
Şehirde turistik gezilecek bir çok nokta olduğu gibi alışveriş sevenlerdenseniz de bir çok mağazanın da sizi beklediğini söyleyebilirim. Hem gezi, hem alışveriş hem de yeme içme tatili şeklinde düşünün San francisco tatilini. San francisco’da gezilecek turistik yerler.
San francisco golden gate köprüsü
Şehrin sembolü neresi derseniz San francisco golden gate köprüsü derim. Turuncu olduğu iddia edilse de kıpkırmızı görünen ve upuzun bir köprü, en güzeli ise köprüyü sadece dışarıdan seyretmekle yetinmeyip üzerinde de yürüyebiliyorsunuz. Ben daha önce New york seyahatimde brooklyn köprüsünde yürümüş, muhteşem fotoğraflar çekmiş ve inanılmaz keyif almıştım.
Bu nedenle San francisco’ya gelir gelmez bu köprüyü görmek ve üzerinde yürümek istedim. Tahmin edeceğiniz üzere köprüyü baştan sona kadar yürümek oldukça yorucu. Çünkü çok uzun bir köprü. Bu nedenle genelde bisiklet kiralayan çok fazla. Siz de bisiklet kiralayabilirsiniz. Biz tercih etmedik ve tabana kuvvet dedik. Köprüde belli yerlerde fotoğraf alanları oluşturulmuş. Buralarda fotoğraf çektiğinizde sonuç çok daha muhteşem oluyor. Köprünün üzeri mevsime göre değişse de rüzgarlı olabileceği için yanınızda üşümemek adına birşeyler bulunmasında fayda var. San francisco’da ve Amerika’da bu köprünün önemi çok büyük. Zaten özgürlük heykelinden sonra Amerika’nın 2. büyük simgesi bu köprü. Yani San francisco’ya gelip de bu köprü görülmeden dönmek olmaz.
Size şöyle söyleyeyim aşağıda alabildiğine kocaman bir okyanus, karşınızda muhteşem San francisco manzarası. Daha ne olsun. Köprüyü gezerken biraz yorulsanız da buna değdi diyeceksiniz. Çakal Amerika zekası burada çok güzel işlemiş açıkçası. Çünkü köprüyü sonuna kadar geçenleri, köprü sonunda bu köprüyü yürüyerek bitirebildiğini anımsatan çok eğlenceli hediyelikler var. Dilerseniz bu hediyeliklerden alıp sportmen kişiliğinizi bu hediyeliğinize baktıkça hatırlarsınız.
San francisco Union Square
Benim şehirde en beğendiğim nokta burasıydı diyebilirim. Muhteşem bir meydan. Cıvıl cıvıl ve etrafta bir sürü kaffe ile mağazaların olduğu kesinlikle gezilesi keyifli bir yer. Halkı, buraya San francisco’nun kalbi diyor. Ama ben kesinlikle San francisco alışveriş meydanı olarak nitelendirdim burayı. Çünkü etrafta bir sürü mağaza var. Apple, ferrari, Disney store gibi ünlü markaların mağazaları da burada. Eğer siz de benim gibi Cheesecake Factory hayranıysanız Cheesecake Factory union square’ye tepeden kuşbakışı bakan çok güzel bir yerde.
Eğer Cheesecake Factorye girerseniz size tavsiyem acı karamelli cheesecake olabilir. Limonlu cheesecake sevenlerdenseniz bilginiz olsun burada limonlu cheesecake lime ( yeşil ) limondan yapılıyor ve tadı çok ekşi çok farklı. Ben hiç beğenmedim ama zevkler değişebilir. Diğer denediğim ise kremalı cheesecake olmuştu. Bu da ağır ama oldukça lezzetliydi. Zaten ülkemizdeki cheesecakelerle asla kıyaslamayın. Oldukça farklı ve oldukça ağır. Ben bir dilimin yarısını bile yiyemedim. Eğer çok tatlı yiyebilen biri değilseniz bir dilimi asla bitiremezsiniz. Neden cheesecake bilgisi verdim. Çünkü mağazasına girdiğinizde karşınıza bir anda yüzlerce çeşit cheesecake seçeneği sunacaklar diye. Neyse bu da bir dipnot olarak aklınızda bulunsun.
Cable car
Gene San francisco resimlerine baktığınızda bizdeki istiklal caddesinde yer alan tramvayı andıran son derece şirin bir tramvay. Bu tramvay ise meydana çok yakın olan Powell street’den kalkıyor. Size önerim bu tramvayla baştan sona bir gidin. Böylece şehri şöyle bir gezmiş oluyorsunuz. Tramvay Fisherman’s wharf adındaki turistik yerde yolculuğu sonlandırıyor. Burası şehirde gezilecek turistik yerler arasında geliyor. Bu arada tramvayda bazı zamanlar uzun sıralar olabiliyor şaşırmayın.
San francisco Fisherman’s wharf
Fisherman’s wharf, San francisco’da yer alan son derece turistik bir yer. Gezmesi de inanın çok keyifli. Hatta eğer deniz ürünleri seviyorsanız burada çok güzel deniz ürünleri yapan restaurantlar var. Burada en popüler mekan ise Pier 39 adındaki yer. Burası da muhteşem bir yer diyebilirim. Bir sürü restaurant ve dükkanlar var burada da. Aynı zamanda meşhur Hard rock kaffe de burada yer alıyor. Bildiğiniz yazlık bir tatil beldesi konseptinde burası çok keyifli. En değişik yanı ise kendi aralarında garip sesler çıkararak güneşlenen deniz aslanları. Hayatınızda ilk defa bu garip hayvanları görmenin şaşkınlığını yaşıyorsunuz.
San francisco Alcatraz adası
Alcatraz hapishanesinin adını duymayan yoktur. Dünyanın en büyük ve en korkunç suçlarını işleyen katillerin yattıkları hapishane. Bu hapishaneden hiç firar eden olmamış. Çünkü kaçmak için okyanusa atladıklarında ya donarak ölüyorlarmış ya da köpekbalıklarına yem oluyorlarmış. İşte bu özel hapishaneyi gezebiliyorsunuz.
Alcatraz adasında yer alan alcatraz hapishanesini gezmek için Fisherman’s wharf’tan kalkan tur tekneleri ile gidiyorsunuz. Ancak bu teknelerden önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Hapishaneye ulaşım ve hapishaneyi gezmek yaklaşık yarım gününüzü alacaktır. Gezmek çünkü ortalama 2,5 saat sürüyor. Bu nedenle planınızı iyi yapın eğer hapishaneyi gezecekseniz.
Golden gate parkı
İşte gerek Amerika olsun gerekse Avrupa’da olsun en kıskandığım aktivite bu. Genelde kocaman alabildiğine yeşil parkları var ve insanlar haftasonları bu parklarda oturup güneşleniyorlar, kitap okuyorlar, piknik yapıyorlar ama asla mangal yapmıyorlar. Yeşil alan gördü mü mangal yapası gelen tek millet biziz sanırım. Bu saygısızlık sonucu orada mangal yapmak istemeyen sadece oturmak isteyen insanlar maalesef gidemiyorlar ve meydan sadece mangalcılara kalıyor.
New york’daki central parkı da çok beğenmiştim ve çok büyüktü. Yarım günümden fazla bir zamanımı almıştı bu parkı gezmek ve parkta vakit geçirmek. Düşünün bu park central parkdan bile büyükmüş. Bu nedenle devasal büyüklükte bir park gezmeye hazır olun. Parkın içinde müzeler gördük biz, ama girmedik. Dilerseniz ve vaktiniz varsa siz bu müzelere de girebilirsiniz.
San francisco Alamo Square
Burası da gene aynı şekilde resimlerini çok gördüğünüz ve filmlerde de kullanılan bir yer. Şu meşhur muhteşem mimarili San francisco evlerinin olduğu yer. Evleri arkanıza alıp muhteşem fotolar çektiriyorsunuz burada da. Bu evlere Painted Ladies deniliyormuş. Eğer 90’larda yayınlanan bizim ev ( full house ) dizini izlediyseniz burayı hemen hatırlayacaksınız. Çünkü dizide bu evlerin olduğu yer gösteriliyor.
San francisco Lombart Street
Burası da San francisco’nın oldukça dik ve döne döne inen bir yokuşu. Tepesindeki manzara inanılmaz güzel. Yokuşun peyzajı da çok keyifli.
San francisco, gezmesi keyifli bir şehir, gezip görülecek çok da yeri var. Ancak şunu hatırlatayım şehirde çok fazla evsiz var ve diğer Amerika şehirlerine kıyasla burada evsizler size yaklaşabiliyorlar. Bu biraz tedirgin edici oluyor açıkçası. Şehirde yoğun olarak çinliler yaşıyor. Heryerdeler ve sürekli karşınıza çıkıyorlar. İnişli çıkışlı ve engebeli yolları olan bir yer San francisco. Bu nedenle gezerken biraz yorucu olabiliyor.
San francisco’da konaklama önerilerime buradan ulaşabilirsiniz.
Otel rezervasyonlarınızı booking'den yapabilirsiniz.