Paris Gezi Rehberi

Paris hakkında bilgi

Bir kaç kez Paris’e seyahat eden biri olarak söyleyebilirim ki Paris bana göre güzellik anlamında biraz göreceli bir şehir. Yani Paris gezi rehberi diye araştırma yaptığınızda genelde bu şehri yere göğe sığdıramayanlara çok rastalarsınız. Ancak şehrin güzelliği kadar sizi rahatsız eden yanları da çok var. Ben gittiğim şehirleri genelde artı ve eksi yönleri ile anlatmayı severim.

Gelelim Paris hakkında bilgiye. Ben eşim ve kızım ile Paris’e ilk seyahatimizde toplam 10 günlüğüne gittik. Bunun beş gününü Disneylan’da geçirdik. Geri kalan günlerde ise Paris’i gezdik. Paris çok büyük bir şehir değil. Bir kaç günde rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Ancak ben koştur koştur gezmeyi sevmediğim için tatilimi biraz zamana yaydım. Ama bence Paris için 4 gün kesinlikle olmalı.

Paris caddeleri ışıl ışıl oldukça hareketli bir şehir. Turistik yerleri çok kalabalık ve oldukça güzel görünümlü. Toplu taşıma kullanacaksanız çok derece rahat.

Paris, dünyanın en popüler şehirlerinden biri olduğu için her zaman ciddi bir kalabalığa sahip. Bu nedenle gezerken zaman zaman fenalıklar geçirebiliyorsunuz. Bu söylediğim elbette turistik yerler için geçerli.

Şehirde herkes gibi ben de en çok eyfeli beğendim. Eyfelin önüne ilk gittiğimde çok etkilendim. Gerçekten hep filmlerde gördüğünüz o eyfeli karşınızda birebir görünce heyecanlanıyorsunuz. Ancak eyfelden ayrılıp hemen kenarındaki parkta oturup dinleneyim dediğinizde acı görüntü bir anda yüzünüze çarpıyor.

Ancak benim şehirde ne çok beğendiğim yer kesinlikle şanzelize caddesi oldu. Burası daha gezmesi rahat ve çok keyifli geldi. Hatta her gün illa gittin buraya. Cadde bizdeki bağdat caddesinin biraz daha geniş hali. Sağlı sollu mağazalar ve kafeler var. Mağazaları gezip kafelerinde oturup kahve keyfi yapıyorsunuz. Burada bol bol vakit geçirin derim. Eğer bu tarz caddeleri seviyorsanız.

Bunun yanında ressamlar tepesi de çok hoşuma gitti benim. Burası adında anlaşılacağı gibi her yerde ressamların olduğu bir sokak. Heryerde ressamları olduğu, yerlerin arnavut kaldırımından oluştuğu ve etrafta şirin kafelerin yer aldığı şirin ve keyifli bir yer. Vaktiniz olursa buraya da bir gidin derim.

Paris, çok güzel ama sokaklarında çok fazla dilenci ve evsiz var. Aynı zamanda turistik yerlerden çıkıp ara sokaklara girdiğinizde gözlerinize inanamıyorsunuz. Sokakları çok pis ve kötü kokuyor. Bu durum beni Paris tatilimde ciddi anlamda çok rahatsız etmişti.

İnsanların neden sürekli sokaklara tuvaletlerini yaptıklarını ve tükürdüklerini anlayamadım. Bu durum tüm Paris tatilim boyunca karşıma çıktı. Resmen Paris’in arka yüzü denilebilir.

Paris’in diğer en büyük özelliği ise eğer güzel havalarda giderseniz parkları bahçeleri. Şehirde herkes yemeğini, kahvesini alıp şehirdeki parklarda keyif yapıyor. Halkı özellikle sürekli bu modda. Parkları çok güzel, çok yeşil ve kocaman. Bizdeki gibi aha yeşil gördüm hemen şurada bir mangal yapıp milleti dumana kokuya boğayım mantığı elbetteki yok. Herkes düzgün bir şekilde sandviç yiyor ya da kahvesini içiyor.

Paris’de yeme içme

Paris’de yeme içme konusuna gelecek olursak da şehirde her zevke göre yemek kültürü var aslında. Pizza seviyorsanız pizza, ama oturup daha özel yemekler yemek istiyorsanız da elbette şık restaurantlar şehirde oldukça fazla. Eğer özel bir restauranta gidecekseniz önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.

Kahvaltı kültürleri pek yok. Genelde sabahları hızlıca kruvasan ve kahve içerek güne başlıyorlar. Bir çok yerde fırınları var ve fırınlarda çıkan ürünler gerçekten çok güzel ve taze. Sabahları fırınlara şöyle bir dalın derim. İşte tek sorun tatlı ürünler daha popüler oluyor.

Paris, çok fazla turistik olduğu için fiyatlar da doğal olarak çok yüksek oluyor. Bu nedenle özellikle turistik denilebilecek yerlere yakın bölgelerde fiyatlar daha da pahalı olabiliyor.

Paris’in en iddialı olduğu yemek ise elbette et yemekleri. Özellikle akşam yemeği tercihinizi güzel bir restaurantta et yemeği yiyerek geçirebilirsiniz. Şaraplarının ne denli meşhur olduğundan bahsetmeme gerek yoktur herhalde.

Paris’in iklimi

Paris’e bahar ve yaz aylarında gitmeme rağmen yağmurdan bana fenalık getiren bir şehir oldu. Yani açık konuşmak gerekirse ikliminden hiç hoşlanmadığım şehirlerden biri Paris. Sürekli bir yağmur yağma durumu var ve öyle normal de yağmıyor. Hem havanın soğumasına neden oluyor, hem de durmak bilmiyor.

Bu kadar fazla yağmur yağan bir şehirde ise yağmurlu havalara önlem olarak sokak kaffelerinin ise aldığı hiç bir önlem olmaması mesela beni çok şaşırttı. Örneğin çok cici açık hava kaffeleri var fakat yağmur yağdığında öylece kalakalıyor çoğu ve kahveniz elinizde kalıyorsunuz yağmurun altında. Neyse bu şehre gideceksiniz kötü iklim şartlarına hazır olun derim.

Paris ile ilgili kişisel yorumlarım

Avrupa’da hemen hemen her yeri gören biri olarak güzellik anlamında Paris bende açıkçası çok da ön sıralarda yer almıyor. Hatta Paris biraz beni yoran bir şehir oldu. Ama kesinlikle o eyfelin ve diğer özel yapılarının görülmesi gerekir. Çünkü hepsi gerçekten çok etkileyiciydiler. Akşam daha da bir güzelleşiyor, çünkü ışıklandırma muhteşem. Halkı bende kötü bir etki yaratmadı. Öyle sevimsiz insanlar değiller. Hatta benim karşıma çıkanlar genelde çok sıcakkanlı ve güleryüzlüydü. Siyahi çok fazla yaşıyor şehirde. Neredeyse her yerde karşınıza çıkıyor. Ama güven anlamında sıkıntı yaşayabileceğiniz bir şehir değil.

Otel rezervasyonlarınızı booking'den yapabilirsiniz.